Namaz Yaradana karşı kulluk borcumuzdur..Dinin direğidir..Bedenen eda edilen bir ibadettir..Bunların haricinde namaz üzerine konuşulabilecek yüzlerce,binlerce konu var..Beden ve akıl sağlığımıza,yaşantımıza,işlerimize,kulluğumuza ya da şöyle diyelim ahiret hayatımıza ne gibi faydaları var hiç düşündünüz mü?
Yoksa;kılıyoruz ya neye yararsa yarar, diye mi düşünenlerdesiniz?
Ben size sohbetimiz de üzerine konuşulan 3 konudan,aklımda kaldığınca ve kendi düşüncelerimide ekleyerek paylaşmaya çalışayım..
Birincisi;namazın Allah cc. katındaki sevapları,kul olarak bize faydaları şüphesiz çok fazla..Ama bilir misiniz ki,Allah-u Teala namaz kılan bir kişeye,namaz kıldığı zamanların dışanda da ibadet etmiş sevabı veriyor.Toplarsak; beş vakit namazın hepsi yaklaşık 1 saate tekabül eder.Düşünün ki,siz o kıldığınız namaz ile diğer 23 saati de ibadet etmiş gibi sevap ve nimet sahibi oluyorsunuz.Yemek yiyorsunuz sevap,uyuyorsunuz,işlerinizi görüyorsunuz,çocuklarınız ve eşiniz için yemek hazırlıyorsunuz vs. vs..sevap…Ne büyük bir nimet,kazanç..hiç dünya da yaptığınız bir iş için size fazladan bir ödül veren var mı?Ve bu ödül hergün,her saat için geçerli…Böyle bir şeyi istesen “anan güzel mi senin”demezler mi? Şaka bir yana;Cenab-ı Hak,bizlere böyle bir şans vermişken niye değerlendirmeyelim..Enayilik olmaz mı bu?Allah cc. Bizlere 24 saat,24 altın vermiş..ve sadece birini Benim için harca gerisi senin diyor..Bunun bilincine varmak lazım…
İkincisi;namaz kılarken yapılan hareketlerin de bir anlamı olduğu..Şöyle ki;Cenab-ı Hak, yaradılan her varlığın kendine has beden dili ile yaptıkları ibadetlere,bizler acizane namaz kılarken nail oluyoruz..Allah-u Ekber diyerek namaza durunca,ayaktayken dağlar gibi,ağaçlar gibi, ayakda dik olarak yaratılan tüm varlıklar gibi sevap kazanıyoruz.
Eğiliyoruz;kediler,köpekler,atlar gibi,eğilerek yaşayan canlı cansız her şeyin beden diliyle ettikleri sevapları kazanıyoruz.Secdeye kapanıyoruz,Allah cc. emriyle ömrü yerde geçen,sürünen hayvan,bitki akla ne geliyorsa..beden dilleriyle yaptıkları ibadetin sevabını kazanıyoruz..Ne muhteşem bir şey değil mi?
Üçüncüsü de;bilinir ki namaz Cenab-ı Hakk’a kulluk görevlerimizden biridir.Yerine ve zamanına göre, biz sefil kullara eziyet gibi de gelebiliyor.Lakin bilmiyoruz ki namaz bizlere hediye..Sevgili Peygamberimizin Mirac’a çıkıp,Cenab-ı Hakk’ın huzuruna varınca; Allah cc. Peygamberimize bir hediye vermek istemesiyle ve Peygamberimizin; “ümmetimin de faydalanabileceği bir hediye olsun” isteğiyle bahşolunmuş bir hediye…Sizler,hayatınız da size verilen hediyeyi geri çerir misiniz?Sevine sevine alırsınız değil mi? O zaman bizlere verilen bu hediyenin kıymetini bilelimJ
Bilahâra bir şeyi de, iyi bilmek lazım..Neyi,kimin için,nasıl yapıyoruz.Bir iş yaparken,yüzümüzü kara çıkarmamak,övgü almak adına itina gösteririz..Peki bu itinayı; ibadetlerimize ihtiyacı olmadığı halde,karşılıksız olarak sayısız ödül ve kazanç sağlayan bizi yaratan Varlığa niye göstermeyiz..Yaptığımız iş de eleştiri aldığımız da nasıl utanırız değil mi?..Pekiii Allah cc.’nin huzuruna varınca utanmıyacakmıyız….
Rabbim cümlemizi gaflet uykusundan uyandırsın….
Bu arada;haya-edep başlıklı yazımda bir soru sormuştum..Niyetim, bilmesek bile araştırmaya vesile olup,din adına küçük birşeyin burda öğrenilmesini sağlamaktı.Hala bi meraklı çıkmadı ama:((( Sabırla bekliyorum:))