Pazartesi, Kasım 03, 2008

ACIM ÇOK AMA ÇOK BÜYÜK!!!!

HAYATIMDA DÖNÜM NOKTASI OLAN BİR GÜN.....


ANNEANNEMİ KAYBETTİM...


ANNEMDİ O BENİM..BENİ O BÜYÜTMÜŞTÜ....


CENAB-I HAK;GÜL KOKULU,MELEK ANNEMİN MEKANINI CENNET EYLESİN...


ANACIĞIM,SENİ TARİFSİZ ÖZLEYECEĞİM..


BANA ARTIK KİM:"AYŞE KADIN" DİYE HİTAP EDECEK:'(((((((((((

Perşembe, Mayıs 15, 2008

Kadının en tatlı güzelliği, hüsn-ü sîretidir.

Belki kadının en câzibedar, en tatlı güzelliği, kadınlığa mahsus bir letâfet ve nezâket içindeki hüsn-ü sîretidir. Ve en kıymettar ve en şirin cemâli ise, ulvî, ciddî, samimî, nurânî şefkatidir. Şu cemâl-i şefkat ve hüsn-ü sîret, âhir hayata kadar devam eder, ziyâdeleşir. Ve o zaife, latîfe mahlûkun hukuk-u hürmeti o muhabbetle muhâfaza edilir. Yoksa, hüsn-ü sûretin zevâliyle, en muhtaç olduğu bir zamanda, bîçare, hakkını kaybeder.

Sözler, s. 584

***

..kadının—aile hayatında müdir-i dahilî olmak haysiyetiyle kocasının bütün malına, evlâdına ve herşeyine muhafaza memuru olduğundan—en esaslı hasleti sadakattir, emniyettir. Açık saçıklık ise, bu sadakati kırar, kocası nazarında emniyeti kaybeder, ona vicdan azâbı çektirir.

24. Lem’a, 4. Hikmet

***

Kadınların saadet-i uhreviyesi gibi saadet-i dünyeviyeleri de ve fıtratlarındaki ulvî seciyeleri de, bozulmaktan kurtulmanın çare-i yegânesi, daire-i İslâmiyedeki terbiye-i diniyeden başka yoktur. (...)

..kadın, elinden geldiği kadar kocasının kusurunu ıslâha çalışmalıdır ki, ebedî arkadaşını kurtarsın. Yoksa, o da kendini açıklık ve saçıklıkla başkalara göstermeye ve sevdirmeye çalışsa, her cihetle zarar eder. Çünkü hakikî sadakati bırakan, dünyada da cezasını görür.

24. Lem’a, 2. Nükte

***

Eğer terbiye-i İslâmiye dâiresinde, âdâb-ı Kur’âniye zînetiyle o cemâl güzelleştirilse; o fâni hüsün, mânen bâki kalacağı ve Cennette hûrilerin cemalinden daha şirin ve daha parlak bir tarzda kendine verileceği hadiste kat’iyetle sabittir. Eğer o güzelin zerre miktar aklı varsa, bu güzel ve parlak ve ebedî neticeyi elinden kaçırmayacak.

Gençlik Rehberi, s. 33


Lügatçe:


letâfet: Güzellik, hoşluk.

hüsn-ü sîret: Ahlâk güzelliği.

müdir-i dahilî: İç işleri idare eden.

saadet-i uhreviye: Ahiret mutluluğu.

saadet-i dünyeviye: Dünya

mutluluğu.

fıtrat: Yaratılış.

seciye: Karakter, huy, mizaç.

çare-i yegâne: Tek çare.

daire-i İslâmiye: İslâm dairesi.

câzibedar: Çekici, cezbedici.

cemâl: Güzellik.

cemâl-i şefkat: Şefkat güzelliği.

âhir: Son.

zaife: Zayıf kadın.

hüsn-ü sûret: Dış güzelliği, fizik

güzelliği.

zevâl: Sona erme.

âdâb-ı Kur’âniye: Kur’ân’ın terbiyesi.

hüsün: Güzellik.

yeniasya.com

Salı, Mart 11, 2008

DUA İLE...


Allahım! Senden yardım isteriz,günahlarımızı bağışlamanı isteriz,razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz.Sana inanırız,Sana tevbe eder,Sana güveniriz.Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek,Seni hayır ile överiz.Sana şükrederiz.Hiçbir nimetini inkar etmez,başkasından bilmeyiz.Nimetlerini inkar eden ve Sana karşı geleni bırakırız...

Allahım! Biz sadece Sana kulluk ederiz.Namazı Senin için kılar,ancak Sana secde ederiz.Yalnız Sana koşar ve Sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız.İbadetlerini sevinçle yaparız.Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz.Azabından korkarız,şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır...

Pazar, Şubat 24, 2008

KÜRTAJA HAYIR!!!

Doğumuna izin verdiğiniz o çocuk bendim...


Yatakta yatan adam başucunda duran genç doktora minnetle:
- Allah senden razı olsun evladım dedi. Bu ameliyatı yapmak için yurtdışından buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım.

Ameliyat edilen hasta, büyük bir hastanenin başhekimiydi. Tedavisi sadece yurtdışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, çoğu öğrencisi olan diğer doktorlar onun böyle bir yolculuğa dayanamıyacağını düşünmüşler ve az bir kurtarma ümidine rağmen bu işi üstlenmeye karar vermişlerdi. Fakat o hastalığın sayılı uzmanlarından olan bu genç doktor, nereden haber almışsa ve bir hızır gibi yurt dışından yatişip başarılı bir ameliyatı gerçekleştirmişti.

Yaşlı doktor, yattığı yerden genç doktorun elini tutuyor ve onu bırakmamak için durmadan konuşuyordu. O elleri okşar gibi sıvazlarken:

- Ben doğum uzmanıyım, diye devam etti. Çok zaman önce bir hastamın karnındaki bebeğinin sakat olduğunu anlamış, onun bu şekilde doğup yaşamasındansa, yaygın olan anlayışa kapılarak bir an öldürmeyi düşünmüş, ancak, kıyamayıp doğmasına karar vermiştim. Sapasağlam yavruları bile ana rahminde öldürenlere inat, onun yaşamasını istediğim için ve hayatımda bildiğim bu tek iyiliğime karşılık belki de Allah seni bana göndermiş olmalı, diye sözünü tamamladı.

Genç doktor, ellerini gevşetip biraz geriye çekildi ve dizlerinden aşağısı takma olan bacaklarını gösterirken;

- Ben de öyle düşünüyorum efendim, diye gülümsedi. Doğumuna izin verdiğiniz o çocuk benim.

Milli Gazete

Perşembe, Şubat 21, 2008

SABAH KALKARKEN...




Erken yatıp erken kalkmaya çalışmalıdır! Özürsüz sabah vakti uyumak uygun değildir. Hadis-i şerifler de buyuruldu ki:

(Sabah vaktindeki uyku rızka manidir.) [Beyhekî]

(Günün evvelinde uyumak aklı azaltır, ortasında uyumak [kaylule yapmak] enbiya ve evliyanın ahlâkındandır. Gündüzün sonunda uyumak tenbelliktir.) [Şira]

(Şu dört şeye riayet edenin kendisi ve aile efradı muhtaç duruma düşmez:

1- Sabahtan önce kalkıp namaz kılmak,

2- Vakit girmeden abdest almak,

3- Ezandan önce mescide girmek,

4- Vitir namazından sonra konuşmamak.)



Her sabah kalkınca şunları yapmalıdır:

1- Kalkar kalkmaz Allahü teâlâyı anmalı!

2- Durumuna uygun şekilde giyinmeli!

3- Abdest almalı! Hep abdestli durmaya çalışmalı!

4- Namazı vaktinde ve noksansız kılmalı!

5- Rızkı Allahü teâlânın verdiğine inanıp helalden talep etmeli!

6- Allahü teâlânın taksimatına razı olmalı, verdiklerine kanaat etmeli!

7- Allahü teâlâya tam tevekkül etmek.

8- Allahü teâlânın takdirine razı olarak sabretmeli!

9- Onun verdiği bütün nimetlere şükretmeli! En büyük nimet müslüman olmaktır.

10- Helalinden kazanıp helalinden yemelidir! (T. Gafilin)

Her sabah (Kendimin, aile efradımın rızkını helalden kazanıp, kimseye muhtaç olmamak, ibâdetlerimi uygun yapabilmek ve insanlığa hizmet edebilmek için işime gidiyorum.) diye niyet etmelidir!

Evden çıkarken Ayet-el kürsiyi, eve girerken de İhlas-ı şerifi okumalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kim evinden çıkarken Ayet-el kürsi okursa, yetmiş melek, evine dönünceye kadar ona duâ ile istiğfar eder.) [Ey oğul ilmihali]

(Evinden çıkarken "Bismillah, tevekkeltü alellah, La havle vela kuvvete illa billah" diyen, tehlikelerden korunur, şeytan ondan uzaklaşır.) [Tirmizî]

(Eve girerken İhlas suresini okuyan, yoksulluk görmez.) [Tefsir-i Kurtubi]

islamiyet.gen.tr

Pazartesi, Şubat 11, 2008

SELAM VE DUA İLE....


Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan, habire abdest alıp durmaktan fayda bekleme.

Mevlana

Cumartesi, Ocak 19, 2008

AŞURE GÜNÜ'NÜN FAZİLETLERİ VE DUALARI


Muharremin Onuncu gününe Aşure Günü denir.

Bugüne özel bir saygı gösterilmelidir.

Zira Arşın hamili bulunan melekler o günün değerini bilirler.

Efendimiz buyurdular ki:

“İbrahim (a.s) Aşure günü doğmuştur. Allah O’nu Nemrud’un ateşinden Aşure Günü kurtarmıştır. Allah O’na doğru yolu Aşure Günü göstermiştir.”

O gün Cebrail (a.s), Mikail (a.s) ve İsrafil (a.s) ’ın, Arş ve Kürsün yaratıldığı gündür. Gökler, yer ve Cennet o gün yaratılmıştır. Tuba Ağacı Aşure Günü dikilmiştir. O günde kemal erbabının kendilerine vaad edilen mertebeye ulaşmış olmaları bugünün hayırlı, uğurlu ve bereketli bir gün olduğuna açık bir delildir.

Aşure Günü Namaz Kılmak

İbn-i Abbas’tan rivayet ediliyor :

“Kim aşure günü 4 rekat namaz kılar da her rekatında Fatih'dan sonra 50 İhlas Sûresi okursa, Allah-u Teala geçmiş ve gelecek 50 senelik günahlarını bağışlar ve Mele-i Ala'da Cennette onun için nurdan bir kürü bina eder.”

Aşure gecesini ibadet ile ihyâ etmek müstehabdır.

Aşure Günü Okunabilinecek Dualar

“Bismillâhirrahmânirrahîm

Sübhânellâhi mil’el miyzâni ve müntehel ılmi ve meblağar rıdâ ve ziyneten lâ melce-e ve lâ mence-e minellâhi illâ ileyhi. Sübânellâhi adedeş şef’ı vel vetri ve adede kelimâtit-tâmmâti bi rahmetihî esteğıysü lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym. Ve hüve hasbî ve ni’mel vekiylü ve ni’mel mevlâ ve ni’men nasıyr. Ve sallellâhu alâ seyyidinâ Muhammedin hayri halkıhî ve alâ âlihi ve sahbihî ecmeıyn.”

Bu dua hakkında, Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm şöyle buyurdular:

“Muharrem Ayı’nın birinci ve onuncu günleri sabahleyin üç kere bu duayı okuyan kimseyi Cenab-ı Hak gelecek senenin Muharrem Ayı’na kadar bütün belalardan emin kılar.”

Aşure Günü Duası

“Allahumme mâ amiltü min amelin fî hâzihis-seneti mimmâ neheytenî anhü ve lem terdahû ve lem tenhehû, ve hamilte annî ve afevte ba’de kudratike alâ ukûbetî ve deavtenî ilet-tevbeti ba’de cür’etî alâ ma’sıyyetike, Allahümme innî estağfiruke minhü fağfirhü lî, ve mâ amiltü fîhâ mimmâ terdâhü ve ve’adtenî aleyhis-sevâbe, fetekabbelhü minnî velâ takta’ racâî minke yâ kerîmü.”

Meali:

“Allah’ım bu sene içerisinde işlediğim ve beni sakındırdığın şeylerden sakınmadığım, razı olmadığın ve hoşlanmadığın şeyler işledimse beni affeyle. Bana yüklediğin vazifelerden dolayı beni affettin ve beni tevbeye çağırdın, çeşitli günahlar yaptıktan sonra tevbemi kabul buyurdun. Allah’ım Sana istiğfar ederim, Senden bağışlamanı isterim. Beni bağışla, razı olduğun amellerden işledimse bana vaad ettiğin sevabı benden kabul et. Umudumu Senden kesme Kerîm olan Allahım.”

Aşure günü duası meşhurdur.

Peygamberimiz’in Aşure gününün önemi hakkında Hadis-i Şerifleri vardır.

Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor : “Aşure günü kim bir gün oruç tutarsa Firdevsi Ala’ya varis olur.”

Yine Efendimiz buyurdular ki : “ Aşure günü kim bir kere İhlâs Sûresini okursa, Cenab-ı Hak o kimseye rahmet nazarı ile bakar.”

Aşurenin mânâsı, “nurlu yaşamak” demektir.

Aşure Günü Oruç tutmak

Aşure günü oruç tutmak sünnettir.

Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki:

“Kim Aşure günü bir kişiye iftar ettirirse, tüm Ümmet-i Muhammedi iftar ettirmiş gibi ecre nail olur.”

“Aşure günü oruçla geçiren, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi ecre nail olur.”

“Bugünün fazlını arayın. Çünkü O, Allah’ın günlerin arasından seçtiği mübarek bir gündür. Kim bu günü oruçla geçirirse, Allah nezdinde bulunan melekler, nebîler, peygamberler, şehitler ve salihlerin ecrini verir. “

“Aşure sizden önceki peygamberlerin bayramıdır. O günü oruçla geçirin.”

“Aşure günü oruç tutun fakat bu hususta yahudilere muhalefet edin, bir gün önce ve bir gün de sonra tutun(Böylece 3 günü tamamlamış olursunuz).”

“Aşure gününün orucu bir senelik günahlara kefarettir.”

Üçaylar hikmet ve faziletleri/Arif Pamuk


Hanımlar.com