Pazar, Şubat 25, 2007

TECRÜBELER!!!


Siz hayatınızda, "Hiç kimseyi örnek almam" diyenlerden misiniz?
Hani,"Ben kendim gibi olmak isterim,kimseyi kendime örnek almam." diyenden...
"Evet ben de öyle diyenlerdenimm," dersem yalan olur.Çünkü yaşamda ki adımlarım, gözlem yapıp her hadiseden kendime bir paye çıkarmakla şekilleniyor,yolunu buluyor.

Buna, örnek almak mı denir? , taklit etmek mi denir? artık ne denirse; çevremde ki kişilerin herhangi bir konuda ki yaşadıkları, sevinçli ya da üzüntülü olayları kendime her zaman tecrübe etmişimdir.

Bu kişi,ailemden olabilir,arkadaşlarımdan,akrabalarımdan ve yahut yolda denk geldiğim bir insan da olabilir.

Tanık olduğum bu hadiselerin akabinde;benim başıma da benzer bir durum geldiği zaman, "şuna böyle davrandığı için şöyle olmuştu.Ben o duruma düşmemek(ya da güzel bir durum ise o gibi olmak) için şunu yapayım"gibilerinden kendimi düşünür bulurum.Bilinçli birşey de değil bu....

Kararlarımı pat diye asla almamışımdır.Her yönden düşünür ve mantığıma uygun olan "benim için bu doğrudur"diye söyleyebileceğim şekilde konuşur ya da hareket ederim.Örnek olarak, kendimi çevremdekilerden fazla fazla özür dilerken hiç hatırlamam.. Çünkü, zaten kendimce doğruyu tayin etmiş ve öyle muhatap olmuşumdur.Bu yaşıma kadar bilinçli ,isteyerek bir kimseyi kırdığımı da hatırlamam..

Hıhh işte bunun için;çevremdeki insanların tecrübeleri, diyaloglarımı nasıl ayarlamam gerektiğini karar vermemde de bana ışık tutar.

Zor ve üzüntülü günlerim de, zorlukların altında ezilmememi sağlayacak gücü de kazandırır.

Bir kişi var ki; benim için değeri tarifsiz,sağlığına duacı olduğum canım ananeciğim...Hayatı bana tam bir rehberdir.O kadar zor ve çetin bi hayat yaşamış ki,fakat asla asi olmamış...Cahil olmasına rağmen,imanının gücü ile sabrını,iyi niyetini,güler yüzlülüğünü ve insan sevgisini asla kaybetmemiş.Hayatım boyunca denk geldiğim, insan sıfatına uyan tek kişi o dur.Bir ara sizlere ondan bahsetmek isterim.Bana olduğu gibi sizlere de örnek olabilir:)

Velhasıl; maalesef ben de her insan gibi hatasız değilim.Pişmanlıklarım,"tüh be bunu böyle yapmasaydım"dediğim de oluyor.Ama önemli olan bunun bilincinde olmam değil mi?

Her atılan adım, bir tecrübe değil midir?

Rabbim cümlemize;tecrübelerimizden ders alarak,onlardan hayırlı bir şekilde faydalanmamızı nasip eylesin...

Perşembe, Şubat 01, 2007

HAYRET Kİ NE HAYRET!!!

TOPAL MOLLA


1920 yılında Topal Molla lakabıyla tanınan bir zat,Afganistan'da tekke kurmuş. Topal Molla'nın müritleri 3 yıl içnde 200 bine ulaşmış. Müridlerinin sayısı 1925'te 300 bini aşan Topal Molla, krala karşı ayaklanma hareketini başlatmış.Bir yıl boyunca Afganistan'da kan gövdeyi götürmüş.

O yıllarda Afgan Kralı olan Emanullah Han,ülkesini terk etmek zorunda kalmış.Ülkesinden ayrılan Emanullah Han, Afgan sınırına geldiğinde, yanına bir adam sokulmuş ve çok güzel konuştuğu Urduca'sıyla sormuş:

"Beni tanıdın mı? Ben meşhur Topal Molla'yım.Afganistan'daki görevim bitti,İngiltere'ye dönüyorum."

"Seni tanıdım!" demiş kral "Ben senin İngiliz casusu olduğunu biliyordum.Fakat halkıma o kadar çok tesir etmiştin ki, senin casus olduğuna onları inandırmanın çok zor olacağını düşündüm.Sarıklı, sakallı Topal Molla sakalını kesmiş,sarığını atmış, başına silindir şapkasını oturtmuş ve İngiltere yoluna koyulmuş.

Evetttt,sıra kimde dersiniz?